Tedbir nafakasının dayanaklarından biri Türk Medeni Kanunu’nun 169. Maddesinde bulunan “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.” Hükmüdür.
Bu hüküm doğrultusunda tedbir nafakasının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir boşanma veya ayrılık davası bulunması gerekmektedir. Herhangi bir talep olmasa bile mahkemece mali gücü bulunmayan eş lehine tedbir nafakasına hükmedilebilecektir. Boşanma kararı kesinleşinceye kadar evlilik birliği devam ettiğinden eşlerin birbirlerine karşı bakım yükümlülükleri de devam etmektedir. Tedbir nafakası taraflarca davanın her aşamasında istenebilir. Tedbir nafakası ödeme yükümlülüğü boşanma kararının kesinleşmesi ile sona erecek olup talep halinde boşanma kararının kesinleşmesi ile iştirak, yoksulluk nafakaları olarak ödemelere devam edilebilir.
“2-Boşanmaya karar verilmesi halinde, velayetin kullanılması kendisine verilmeyen taraf, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorundadır. (TMK.md.182/2) Boşanma davasının reddi halinde, davanın devamı süresince geçerli olmak üzere eş ve çocuklar için Türk Medeni Kanununun 169’ncu maddesi çerçevesinde tedbir nafakası dışında, nafaka tayin edilemez. Boşanma davası reddedildiğine göre, anne yanında bulunan çocuklar için karardan sonra iştirak nafakası tayin edilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki kanuna uymayan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına da ihtiyaç yoktur. Bu bakımdan bozma yapılmamış, hükmün bu bölümünün düzeltilmesi uygun bulunmuştur. (HUMK.m.438/7)” (Yargıtay 2. HD 07.05.2014 2014/198 E. 2014/10608 K.)
Ayrıca tedbir nafakası boşanma ve ayrılık davası olmadan da TMK m.197 hükmü baz alınarak talep edilebilecektir. “Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.” Hükmü uyarınca talep edilen bu tedbir nafakasına hükmedilebilmesi için tarafların ayrı yaşamalarının haklı nedene dayandığının tespiti gerekmektedir.
Ayrılık veya boşanma davasının varlığı halinde hakim tarafından resen tedbir nafakasına hükmedilebilirken TMK m197’de yer alan hükme dayanarak tedbir nafakası verilmesi için taraflardan birinin istemi gerekmektedir.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Nafaka bir boşanma davasının ferisi olarak istenebileceği gibi ayrı bir dava ile de istenebilir. Nafaka davalarında (Nafakanın artırılması davası, nafakanın azaltılması davası, nafakanın kaldırılması davası, nafakanın belirlenmesi davası vb.) görevli mahkemeler AİLE MAHKEMELERİ olup dava nafaka alacaklısının yerleşim yerinde (TMK m.177) açılmalıdır.
Sonuç olarak, “nafaka” konusu ile alakalı yukarıdaki açıklamalarda yer verilen ve bunlarla sınırlı olmayan birçok yasal hüküm mevcuttur. Dolayısıyla bu çeşitli ve karmaşık hükümler arasında olaya uygun olan hükmün tespitinin vatandaşlarımız tarafından tek başına yapılması telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurmaktadır. Bu nedenle, hak kaybına uğranmaması için avukatlara danışarak profesyonel destek alınmasını tavsiye ederiz.