Belirsiz Alacak Davası Ve Kısmi Dava Arasındaki Farklar

Belirsiz Alacak Davası:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 119. maddesine göre davacı, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunu belirtmek zorunda olsa da bazı hallerde talep sonucunun belirlenmesi mümkün olmayabilir. Böyle bir durumda fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla dava açan davacı talep sonucunun belirlenmesi akabinde ıslah yolu ile talep sonucunu arttırabilir. Alacak miktarını tam olarak belirleyemeyen davacı için hukukumuzda belirsiz alacak davası imkânı bulunmaktadır. 

Belirsiz alacak davası, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; 

Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hallerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. 

Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini arttırabilir.” 

şeklinde düzenlenen madde ile belirsiz alacak davası açılabilmesi için alacağın miktarının yahut değerinin davanın açıldığı tarihte tam olarak belirlenebilmesinin veya davacıdan hesaplamasının beklenmesinin mümkün olmaması gerekmektedir. 

Belirsiz alacak davası açılabilmesi için alacağın değerinin tam ve kesin olarak belirlenememesi ve alacaklının hukuki ilişkiyi ve asgari değeri gösterme zorunluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir. Alacaklı ancak bu şartları sağladığı takdirde belirsiz alacak davası açabilecektir. Belirtilen şartların sağlanamaması durumuna ilişkin Kanun’da herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu duruma ilişkin doktrinde iki farklı görüş yer almaktadır. İlk görüşe göre, belirsiz alacak davasının şartları oluşmamış ise dava hemen reddedilmez ve mahkeme tarafından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2. maddesi uyarınca eksikliklerin tamamlanması ve talebin belirli hale getirilmesi için kesin süre verilir. Bir diğer görüşe göre mahkemenin belirsiz alacak davası açan davacıya, olmayan hukuki yararın tamamlatılması için süre veremeyeceğini ve davanın usulden reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır. 

Kısmi Dava:

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenen kısmi dava, bir hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağın tamamının değil, belirli bir kısmının talep edilerek dava açılmasıdır. Buna göre;

Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir. 

Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz. 

Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hali dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.” şeklinde ilgili kanun maddesi ile kısmi dava düzenlenmiştir. 

Kısmi dava açacak davacının, dava açarken açık bir şekilde davasını kısmi dava olarak nitelendirmesi gerekmemektedir. Dava dilekçesinde yer alan açıklamalardan alacağın tamamının, talep edilenden daha fazla olduğunun anlaşılması kısmi dava için yeterlidir. ,

Kısmi dava ile yalnızca talep edilen alacak bakımından zamanaşımı süresi duracaktır. Talep edilmeyen kısım için süreler işlemeye devam edecektir. 

Kısmi dava açılabilmesi için talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olması gerekmektedir. Ayrıca talep konusunun açıkça belirli olmaması veya tartışmalı olması da kısmi dava açılabilmesi için gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109/2. maddesinde yer alan “talep konusunun miktarı tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz” hükmü ile açık bir şekilde kısmi dava açılamayacağı belirtilmiştir. 

Belirsiz Alacak Davası ile Kısmi Dava Arasındaki Temel Farklar:

  • Belirsiz alacak davası açılması durumunda alacağın tamamı için hak düşürücü süre ve zamanaşımı kesilecektir. Ancak kısmi davada sadece kısmi olarak talep edilen kısım için hak düşürücü süre ve zamanaşımı kesilecektir. 
  • Belirsiz alacak davasının açılmış olması halinde alacaklı, alacağının belirlenebilir duruma gelmesiyle birlikte taleplerini bir dilekçe ile arttırabilir. Alacaklı tarafından arttırılan taleplere işleyecek faiz ise borçlunun temerrüt tarihinden itibaren olacaktır. Dava tarihinden önce gerçekleşmiş bir temerrüt bulunmaması halinde ise dava tarihinden itibaren faizler işleyecektir.
  • Kısmi davada ise alacaklı dava açarken ileri sürdüğü taleplerini arttırabilmek için ıslah yoluna başvurmalıdır. Islah ile arttırılan taleplere işleyecek faizler ise ıslah tarihin itibaren olacaktır.
  • Belirsiz alacak davaları yalnızca para alacakları için söz konusu olabilirken kısmi davada böyle bir şart söz konusu değildir.  

Benzer Makalaler