VESAYET ALTINDAKİ KİŞİNİN MALVARLIĞININ İDARESİ

Vasi ve Vesayet Makamının Malvarlığı Yönetimindeki Rolü

Vesayet; velayet korumasından yararlanamayan küçükler ile belirli nedenlerle kendini ve malvarlığını yönetme ehliyetinden yoksun olan ergin kişilerin ihtiyaç duydukları bakım, gözetim, hukukî koruma ve temsil edilme imkânlarını temsil eden bir hukuki kurumdur. Vesayet organları; vasi, vesayet makamı ve denetim makamı kurumlarından oluşan üçlü bir yapıdır. Vasi, vesayet altında olan kişinin yasal olarak temsil edilebilmesini, bakımını, hak ve menfaatlerinin korunması görevlerini vesayet kurumu aracılığıyla yerine getirir. “VESAYET ALTINDAKİ KİŞİNİN MALVARLIĞININ İDARESİ” hususunda kanun koyucu belirli yükümlülükleri Türk Medeni Kanunu’nu aracılığıyla vasi ve vesayet makamına yüklemiştir. Mal varlığı yönetimi ekonomik sorumluluklarla beraber hukuki ve etik sorumlulukları da beraberinde getirir. Vasi veya ayırt etme gücünden yoksun kısıtlının bazı işlemleri yapabilmesi için vesayet makamının onayı gerekmektedir. Ayrıca, bazı işlemlerde vesayet makamının onayı olsa dahi denetim makamının onayının da olması gerekmektedir. Yetkili mahkemeler küçüğün veya kısıtlının yerleşim yeri Sulh ve Asliye Hukuk Mahkemeleridir.


Bu durumlar Türk Medeni Kanunu’nun 463. maddesinde sayılmıştır.

  1. Vesayet altındaki kişinin evlât edinmesi veya evlât edinilmesi,
  2. Vesayet altındaki kişinin vatandaşlığa girmesi veya çıkması,
  3. Bir işletmenin devralınması veya tasfiyesi, kişisel sorumluluğu gerektiren bir ortaklığa girilmesi veya önemli bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması,
  4. Ömür boyu aylık veya gelir bağlama veya ölünceye kadar bakma sözleşmeleri yapılması,
  5. Mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesi yapılması,
  6. Küçüğün ergin kılınması,
  7. Vesayet altındaki kişi ile vasi arasında sözleşme yapılması

İlişkili maddede görüldüğü üzere vesayet altındaki kişinin malvarlığının idaresi gibi geniş kapsamlı bir konuda istisnai olan durumlar görülmekte ve malvarlığına ilişkin kimi durumlar için vesayet makamının onayı yeterliyken bir sermaye ile bir şirkete ortak olunması, mirasın kabulü, reddi veya miras sözleşmesinin yapılması gibi durumlarda denetim makamının da izni gerekmektedir. Bu sınırlamalar, vasi işlemlerinin keyfilikten uzak, denetim altında ve kısıtlının menfaatine uygun şekilde gerçekleştirilmesini sağlamaktadır. Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığı yönetimi esnasında bazı sorumluluklara sahiptir. Bu sorumluluklar ilkelere dayanır. Bu ilkelerin başında gelenlerden bir tanesi de özen yükümlülüğüdür. Vasinin özel yükümlülüğünü doğuran haller Türk Medeni Kanunu madde 454’ e dayanmaktadır.


I. Yönetim ve hesap tutma yükümlülüğü

Madde 454- Vasi, vesayet altındaki kişinin malvarlığını iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek zorundadır.


Vesayet altındaki kişinin malvarlığında bulunan değerli eşyaların güvenli bir şekilde muhafaza edilmesi de vasinin görevleri arasında yer almaktadır. Bunun yanında vasi, vesayet altındaki kişinin her malını satamaz fakat açık arttırma ile bazı malların satışı vesayet makamının izni ile gerçekleşebilir. Vasinin vesayet altındaki kişinin mallarını satabilmesi için aranan en önemli unsur ise vesayet altındaki kişinin menfaatinin olmasıdır.


Sonuç olarak; vesayet altındaki bireyin haklarının korunmasında önemli düzenlemelerde bulunan Türk Medeni Kanunu, bireyin malvarlığının yönetimi hususunda da özen, sadakat ve kişisel menfaatlerini korumak adına da düzenlemelerde bulunmuştur. Bu düzenlemeler ışığında vasinin vesayet ve denetim makamlarından onay alması yoluyla işlemleri sınırlandırılmıştır.  Vasinin, vesayet altındaki kişinin malvarlığının yönetimiyle meşgul olması hususunda savsaklaması durumunda TMK’nın 486.madde hükmü gereği vesayet makamı, kusuru olmasa bile vasiyi görevden alarak yerine geçici önlem olarak temsil kayyımı atayabilmesi mümkündür.


Bununla birlikte vasinin görevini gerektiği gibi yerine getirmemesi sebebiyle kısıtlının menfaatleri zarar görür veya tehlikeye düşerse, vasiyi görevden alınabilmektedir.


Vesayet makamı, vasiyi görevden almadan önce gerekli araştırmayı yapmalıdır bazı durumlarda vasiyi dinlemek de isteyebilir. Ağır olmayan durumlarda vesayet makamı vasiye uyarıda bulunur ve gerekli olması halinde muhtemel zarar göz önüne alınarak vasinin mallarına ihtiyati haciz konulabilir ve hatta tutuklanmasını da isteyebilir. Bu kararlara karşı, tebliğden itibaren 10 gün içinde Asliye Hukuk Mahkemesi’ne itiraz edilebilir.


Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 01.10.2003 T., E. 2003/11347, K. 2003/12507

“Toplanan delillerle; vasinin, vesayet kararının verilmesinden sonra, kısıtlıya kişisel işlerinde yardımcı olmadığı, defter tutmadığı ve kısıtlının malvarlığını yönetmediği, bu suretle yasal görevlerini ifada ağır ihmalinin bulunduğu gerçekleşmiştir. Bu durumda TMK 483. maddesi gereğince vasinin görevden alınması gerekirken, davanın reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.”


Vasi, görevini gereği gibi yerine getirmediği takdirde doğrudan kısıtlının uğradığı zararlardan sorumlu tutulabilir. Tazminat davasının unsurları; vasinin hukuka aykırı bir eylemi, kusur, zarar ve illiyet bağıdır. Bu davayı kısıtlının kendisi, onun yasal temsilcisi veya ölüm halinde mirasçıları açabilir. TCK kapsamında vasi görevi kötüye kullanma suçunu işlediği takdirde de dava yoluna gidilmesi mümkündür.

Bu makaledeki hiçbir şey yasal tavsiye olarak görülmemeli ve herhangi bir karar vermeden veya bu makalede yer alan bilgilere dayanarak herhangi bir işlem yapmadan önce avukatınıza danışmalısınız.



Kaynakça

  1. AKINTÜRK, Turgut / ATEŞ, DeryaTürk Medenî Hukuku – Aile Hukuku, Cilt II, 22. Bası, Beta Yayınları, Ankara, 2020.
  2. DURAL, Mustafa / ÖĞÜZ, Tufan / GÜMÜŞ, Mustafa AlperTürk Özel Hukuku Cilt III – Kişiler Hukuku, 15. Bası, Filiz Kitabevi, İstanbul, 2023.
  3. KOÇ, Nevzat, “Türk Medeni Kanunu’ndaki Düzenlemeler Işığında Vesayet Hukukuna Genel Bir Bakış”, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 7, 2005, ss. 1–30.
  4. TANDOĞAN, HalukKişiler Hukuku, 12. Bası, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2019.
  5. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2021/3807 E., 2021/5934 K., T. 23.6.2021 – Vasinin malvarlığı yönetimindeki kusuru nedeniyle görevden alınmasına ilişkin emsal karar.
  6. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu, m.454, m.459, m.463, m.466, m.484, m.486.
  7. 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu, m.257 – Görevi kötüye kullanma suçu.

Benzer Makalaler